26 Temmuz 2010 Pazartesi

Fluoksetin

santral nöronlarımda serotoninin geri emilimini sağlamak için yeşil beyaz kapsüllere başvurduğum doğrudur. bunu mütemadiyen olmasa da ekseriyetle yaparım, evet. insanların gözünde nasıl bir izlenim yaratır bu durum diye kaygılanmıyorum,hayır! kimsenin dediği olmamayı öğrendim çünkü. kabul gören değil, kabul ettiğim kişi oldum sonunda. neden başlayıp neden bıraktığım konusu yerine ve zamanına göre değişir. aslında mutlu olamayan biri değilimdir. mutlu olmak için sebeplerim de var bir sürü. bir başkasının gözünden bakıldığında neşeden ölmek üzere olduğum bile söylenebilir. sanırım, mutlu olduğumu hatırlamak ile ilgili sorunlarım var. kendime hatırlatmam gerek mutlu olduğumu. antidepresanlar bir nevi alarm benim için ya da hoş sesler çıkartmak için tellerime vurulan bir pena. öyle ki, yağmur çamur içindeki bir güne uyandığımda yüzümde cheshire gülümsemesi ile yataktan kalkabiliyorum, günün tüm stresini zırvalıklarını görmezden gelebildiğim için saat başı sevgilimi arayıp ona onu sevdiğimi söyleyebiliyorum, bu dünyaya bizzat sinir bozmak için gelmiş birine maruz kaldığımda içimden şarkılar söyleyebiliyorum. kısacası, hayatın karşıma çıkartığı tüm arbedelerden ufak sıyrıklar ile kurtulabiliyorum.

bu kadar.