5 Mayıs 2010 Çarşamba

Intro

Soğuk bir aralık akşamında doğdum, ki zaten aralık akşamlarının sıcak olduğu görülmemişti henüz. İklim ve takvim aralarındaki anlaşmanın aksine davranmamışlardı hiç. o zamandan bu zamana pek bir şey katmadım kendime, sadece artık 119 cm daha uzunum ve 58 kg daha fazla. 

Doğduğum yer dümdüz bir ovaydı. o kadar düzdü ki bir tümsek çıksam nefesim kesiliverirdi hemen. ben düz yolda yürümenin bünyemde yarattığı idmansızlıktan yakınırken düzlük parçalandı ve karşımdaki dik yokuşlarla başbaşa kaldım. Bu seferde yokuşlardan hayıflandım. kısacası memnun olmamak benim için gayet kolay oldu hep.

Ne yapacağımı, neyi yapmayacağımı söyleyenler oldu, okudum, öğrendim, eğitildim. Ama hepsini boşverip kendim gibi oldum.

Zaman zaman ideallerim oldu. Çoğu, yıllara yenik düştü. "Keşke" demekten nefret ettiğim için geriye dönüp bakmadım. "Belki" demeyi de sevmem, ya devam ederim ya da bırakıp giderim. Genellikle bırakıp giderim. Mücadeleci de değilim evet.

Çok ağladım, çok güldüm. gülmek için illa ki mutlu olmak gerekmediğini, bazen sırf inat olsun diye gülmek gerektiğini tecrübe ettim.

Şimdi sorsalar bana, 'Dön bak geriye nasılmış' diye 'Hiç de fena değilmiş' derim.