18 Haziran 2022 Cumartesi

Gün


Göğün yüzü asıktı, herkese küsmüş de sırtını dönmüş gibiydi.  Bulutları kalkan yapmıştı adeta. Hınzır güneş kendini göstermeye çekinmiş, sessizce bu haleti ruhiyenin geçmesini bekliyordu.
Yağmur  bile tripliydi, bulutlara inat dökmüyordu içini.
Öyle bir gündü işte…
İç sıkıntısının sebebi gün müydü yoksa o içsel sıkıntının izdüşümü müydü günü boğan belli değildi.

Böyle zamanlarda her zaman yaptığı gibi matematiğe sığındı kadın, artıları bir, eksileri bir kefeye koyup tarttı. Sonuç pozitifte kalmıştı yine, şaşırdı. 

Şimdi kendine daha çok kızıyordu. Daha ne istiyordu? Malihulya illetine lanet okudu sonra. 

Durup durup düştüğü kuyunun dibinden yukarı baktı. Çıkacaktı elbet ama sakar aklı her seferinde yine takılıp düşecekti bu gözü görmeyen kuyulara.
Yorulduğunu hissetti, en güzeli uyumaktı, hiç bir şey olmasa sabah olacak diye avunup kapadı gözlerini…


9 Haziran 2022 Perşembe

Epey oldu

Epey oldu 
bir şarkıyı kıskanmayalı,  
o şarkının içinden defalarca geçmeyeli, 
karnındaki kelebekleri etrafa saçmayalı, 
susmak gerek deyince parmağını dudağına götüren hemşire fotoğrafını hatırlamayalı, 
sustukça yuvarlana yuvarlana büyüdüğünü izlemeyeli… 

Tarih ve onun tozlu sayfaları görmüş geçirmişti belki buna benzer hikayeleri, sadece piyango bize vurmaz sanıyorduk belli ki…

Zaman  min-el evvel kıymetliydi elbet, ama saniyeler donsun istemek yeni…

Söylenen her kelimenin kayda değmesi ve kayda geçmesi gerek sanki…

Her ne ise bu hal, iyi ki…